18 Nisan 2017 Salı

II. BAYEZİD DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1481-1512)

Hiç yorum yok



II. BAYEZİD DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1481-1512)
1481 yılında II. Bayezid Fatih Sultan Mehmet'in vefatı üzerine tahta çıkmıştır. Cem Sultan Bursa’ya giderek kendisini padişah ilan etmiştir, fakat Yenişehir ovasında Sultan Bayezid'a yenilmiş ve sırasıyla önce Konya'ya kaçmış daha sonrada Mısır'a sığınmıştır.
1482 yılında Sultan Bayezid ile Cem Sultan Yenişehir'i kuşatmıştır. II. Bayezid bu kuşatmadan zaferle dönmüştür. Venedik cumhuriyeti ile barış antlaşması yenilenmiştir. Mısır Sultanlığına sığınmak için Cem Sultan Konya’dan Suriye’ye geçmiş ve burada törenlerle karşılanmıştır. Dönemim ünlü vezirlerinden Gedik Ahmet Paşa idam edilmiştir. Rodos şövalyeleri ile II. Bayezid arasında barış imzalanmıştır.
1483 yılında Napoli krallığı ile barış antlaşması yapılmıştır. Macaristan ile 5 yıllığına barış antlaşması yapılmıştır. II. Bayezid Morova'ya sefer düzenlemiş ve Hersek Osmanlı topraklarına katılmıştır.
1484 yılında Boğdan üzerine sefer çıkılmıştır. Akkerman ve Kili kaleleri fethedilmiştir.
1485 yılında Memlüklerle Osmanlı Devleti arasında anlaşmazlıklar başlamıştır.
1488 yılında Endülüs'te son Müslüman Devleti olan Gırnata Sultanlığı Osmalı Devleti'nden yardım istemiştir. İkinci Bayezid Kemal reis komutasında gönderdiği Osmanlı donanması İspanya sahillerine ulaşmıştır. İspanya Müslümanları afrikaya geçmiştir.
1489 yılında Memlükler tarafından bazı topraklar Osmanlı Devleti'nden alınmıştır. Osmanlı Donanması güçlendirilmiştir. Polonya ile barış antlaşması yapılmıştır.
1490 yılında Osmanlı Devleti ve Lehistan ile arasında barış antlaşması yapılmıştır.
1491 yılında Memlüklerle barış antlaşması yapılmıştır.
1492 yılında Macarlara karşı Belgrad seferi düzenlenmiştir. Belgrad kuşatılmıştır.Rusya ve Osmanlı Devleti arasında ilk siyasi ilişkiler başlamıştır.
1493 yılında Bosna Beylerbeyi Yakup Paşa'nın İstirya akını ve Kırbova'da yirmibeş bin Macar askerinin öldürüldüğü büyük bir zafer kazanılmıştır.
1494 yılında Fransızlar ve Almanlar Osmanlı Devleti’nin taksimi için gizlice planlar yapmaya başlamışlardır.
1495 yılında Cem Sultan vefat etmiştir. Macarlarla anlaşmazlılar çözülmeye başlamıştır.
1497 yılında Karadağ Türk himayesi altına alınmıştır. Rus elçisi Mhail Pleçşef İstanbul’a gelmiştir. İki ülke arasında ilk ticari ilişkiler başlamıştır.
1498 yılında Malkoçoğlu tarafından Polonya'ya Türk akınları başlamıştır.
1499 yılında İnebahtı ele geçirilmiştir. Venedik ile savaş başlamıştır. Preveze'de baskın olmuştur.
1500 yılında Mora'da Navarin, Modon ve Koron Venediklilerden alınmıştır.
1501 yılında Fransızlar Midilli Adası’nı kuşatmıştır. Avrupalılar Türklere karşı ittifak kurmaya başlamıştır. İstanbul'da Bayezid Cami ve Külliyesi'nin inşaatı başlamıştır. Arnavutluk sahillerinde Draç Venedikliler'den alınmıştır.
1502 yılında Osmanlılarla Venedikliler arasında barış yapılmıştır.
1503 yılında Osmanlılarla Macarlar arasında barış yapılmıştır.
1505 yılında 1501 yılında inşaatı başlayan Bayezid Külliyesi tamamlanmıştır.
1507 yılında Osmanlılar ile İran arasındaki ilişkilerin bozulmaya başlamıştır. Şah İsmail Safavi Anadolu’ya akınlar düzenlemeye başlamıştır.
1508 yılında Şehzade Korkut Mısır’a  sığınmıştır.
1509 yılında İstanbul'da deprem meydana gelmiş ve tarihe Küçük Kıyamet ismiyle geçmiştir.
1511 yılında Teke Sancağındaki kızılbaşlar, Hasan ismindeki bir şii sofu idaresinde isyan etmiştir. Kırım'dan Edirne'ye geçen Şehzade Selim Edirne'yi işgal etmiş ve babasına isyanda bulunmuştur. Uğraş deresi savaşında yenilgiye uğramıştır.
1512 yılında yeniçerilerin baskısı sonucu II. Bayezid tahttan çekilmiş ve I. Selim tahta geçmiştir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy