17 Nisan 2017 Pazartesi

Saman falı veya diğer adı leğende saman falı

Hiç yorum yok


Saman falı veya diğer adı leğende saman falı

Çok çok eski bir Türk falıdır.Saman falı özetle bir leğen içindeki suya dört adet saman çöpü atılması ve bu samanların su üzerindeki dağılım yön ve şekillerinin yorumlanmasıdır.Saman falı günümüzde çok az kişinin bildiği unutulmaya yüz tutmuş bir fal türüdür.Saman falının uygulaması kolay fakat yorumlaması her fal türünde olduğu gibi yetenek isteyen bir iştir.

Saman Falı Nasıl Bakılır.

Saman Falına leğenin ortası merkez alınarak orta merkeze önce iki saman çöpü atılır saman çöplerinin hareketleri yavaşlayınca diğer iki saman çöpüde yine merkeze bırakılır.Samanlar suyun merkez noktasına onbeş cm. kadar yüksekten bırakılır.Daha yüksekten bırakmak nefes veya hava sirkülasyonu sebebiyle samanları etkiliyebileceğinden tafsiye edilmez.Fala bakacak kişiye göre leğenin karşı istikameti kuzey,aksi güney,fala bakanın sağı doğu solu batıyı temsil eder buna göre sağa giden saman çöpleri doğuyu temsil eder.Doğu saman falında mistizm,esrarengizlik, yaşlı,güzellik,çekicilik,aşk ,bilinmezlik,sebatkarlık,uğraşma,sanatkarlık,ateş,cazibe,sinirlilik,yenilik,başlangıç,olarak yorumlanır.Kuzey saman falında tutarsızlık,imar,iş,yalan,kadın,haberleşme,mevsim,gece,soğukluk,olarak yorumlanır.
Batı saman falında hile,dedikodu,erkek,saklanan,biten.tamamlanan.son bulan,evlilik,sonuca ulaşılan,para,zenginlik şöhret,deniz aşırı,Güney saman falında toprak,arazi,mal,mülk,yeni olan,yeni,yeni gelen,genç veya yaşlı,taze,yol, kıskançlık,yolculuk,uzak,mesafe.mesafeli davranmak,tedbirli olmak sonuçsuzluk olarak yorumlanır.

Saman Falı İçin Gerekli Olanlar.

Saman falı için önce 30 ila 60 cm çapları arasında en az 20 cm derinlikte bir leğen gerekir.Tafsiye edilen leğenin bakır,pirinç,porselen veya fırınlanmış toprak olmasıdır.Saman falı bakılacak leğene su doldurulur,tafsiye edilen saf doğal su olmasıdır.Su leğenin taşma hizasından 5 cm aşağısına kadar doldurulur.Su çok soğuk veya çok sıcak olmamalıdır.Saman falına bakacak kişi leğeni koyduğu yerden 50 cm kadar yukarıdan leğene bakar önerildiği gibi samanları ikişer ikişer 15 cm. yükseklikten leğenin tam orta merkezine hafifçe bırakır.Saman çöplerinin uzunluğu 3cm ile4cm.arasında olabilir hepsinin aynı uzunlukta olması şarttır.Samanlar suya bırakılırken sağ elle bırakılmalı ve samanlar yan yana tutulmalıdır düzensiz veya üst üste tutulan samanlar suya düşerken de üst üste geleceğinden fal doğru sonuç vermez.Samanlar su yüzeyine bir birine değmeyecek şekilde bırakılmalıdır.Samanları su yüzeyine bırakmadan önce dilekte bulunan kişi dileğini söyler veya içinden bir dilek diler.Saman falında hiç dilek tutmadan da olacaklar hakkında bilgi verilebilir.Fala bakan bu konuda bilgilendirilmeli bakıcı yanıltılmamalıdır.Her iki taraf için bakıcı ile saman falına bakan içinde dürüst davranmak saman falının sağlam güvenilir bilgileri vermesi açısından gereklidir.

Örnek saman falı bakımı

Saman falına baktıran evlenecekmiyim? diye sorar dilekte bulunur .Saman falına baktıran kişiye saman falcıları sorgucu der,saman falına bakan kişi ise bakıcı olarak adlanır.Saman falı bakıcısı leğenin ortasına 15 cm yükseklikten sağ eline aldığı ve birbirine değmemesine dikkat ettiği iki adet saman çöpünü hafifçe ikisininde suya aynı anda değmesi temas etmesini sağlayacak şekilde bırakır ilk attığı bu samanların su üzerinde hareket etmelerini ve sonunda hareketlerinin durararak sabit kalmalarını bekler daha sonra diğer iki samanıda aynı şekilde suya bırakır ve bunlarında sabit kalmalarını bekler.Saman çöpleri su üzerinde sabit kalınca saman falı bakıcısı bakıcı fala bakmaya başlar.
Örneğin ilk saman çöplerinden bir doğu istikametine yani bakıcının sağ tarafına doğru gitti ve durdu,burada az önce açıklamalarda bulunduğumuz gibi bilinmezlik ve yenilik var yani evlilik konusunda bir yenilik bir atılım olabilir fakat tarih konusu meçhul.Diğer saman çöpleri saman falı bakıcısına yol gösterir ikinci saman çöpü nereye yönelip nerede sabit durdu farz edelimki ikinci saman çöpüde sol tarafa doğru giderken bakıcıya göre aşağıya yani güneye gitti ve güneyde durdu.Burada taze,yeni gelen ve sonuçsuzluk ön plana çıkıyor.Yani bir yenilik var fakat sonuca ulaşılamayabilir,taze ise kısa zamanı işaret ediyor.Şimdi saman falı bakıcısının diğer iki saman çöpünün ne yönlerde durduğuna bakmaya ihtiyacı var.Saman falı bakıcısı diğer samanlardan birine bakar o da diyelim ki kuzeyde yani bakıcının karşı hizasında duruyor.Burada tutarsızlık haberleşme ve soğukluk göze çarpıyor ne yazık ki sorgucunun dileği olmayacak gibi araya bir soğukluk girmiş bir taraf tutarsız davranıyor haberler gidip geliyor.Şimdi iş son saman çöpünü yorumlamaya kaldı son saman çöpüde doğu da yani bakıcının sağında duruyor diyelim.Burada sinirlilik sebatkarlık ve uğraşma değerlendirmediğimiz yorumlardan bunları da katacak olursak bu saman falının örnek açıklaması yorumu şu:
Evlilik konusu şu an gerçekleşmeyecek dedikodular haberler olsada soğuk davranışlar işin iki yüzlü yönü sonuçta dilek sahibi kişi sinirleniyor fakat yapılacak iş sabretmek sebat etmek bu iş zaten aceleye gelecek bir iş değil evlilik insanın hayatını bir ömür boyu olumlu veya olumsuz etkileyebilecek bir olay.Zamana bırakmak en akıllıcası.İşte sizlere çok kısa örnek bir yorum,usta bir yorumcu bu evliliğin gerçekleşmeme sebeplerini uzun uzun anlatabilir biz sizlere örnek amacıyla bu kadar açıklamada bulunuyoruz.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy