18 Nisan 2017 Salı

I. MURAT HÜDAVENDİGAR DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1360-1389)

Hiç yorum yok



I. MURAT HÜDAVENDİGAR DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1360-1389)
1360 yılında Orhan Bey vefat etmiştir. Rumeli’de bulunan şehzade Murad Bey’in Bursa’ya harekete geçmiş ve Osmanlı tahtına oturmuştur. Orhan Bey'in oğlu Şehzade Bayezid dünyaya gelmiştir. Karadeniz Ereğlisi fethedilmiştir.
1361 yılında Osmanlı Devleti'nde ilk Kazaskerlik Makamı’nın kurulmuştur. Rumeli'de Çorlu, Dimitoka, Keşan, Babaeski, Pınarhisar,Edirne, Gümülcine, Eski Zağra ve Lüleburgaz ele geçirilmiştir.
1362 yılında Yeniçeri Ocağı’nın temelini teşkil eden Pençik Kanunu’nu yürürlüğe girmiştir.
1363 yılında Filibe’nin ele geçirilmiştir. Bizans'ı, Osmanlı Devleti'ne tabi bir Devlet haline getiren antlaşma imzalanmıştır.
1364 yılında Sırp Sındığı savaşında büyk bir zafer kazanılmıştır. Sultan Murad Bursa’ya dönmüştür. Anadolu'da Biga’nın ele geçirilmiştir.
1365 yılında Adriyatik sahillerinde Dubrovnik Cumhuriyeti ile ticaret anlaşması imzalanmış ve Dubrovnik Cumhuriyeti Osmanlı Devleti himayesine girmiştir.
1366 yılında Gelibolu’nun elden kaybedilmiştir.
1367 yılında Karınova, Aydos ve Burgaz kaleleri ele geçirilmiştir.
1368 yılında Tirebolu, Vize, Kırkkilise kaleleri ele geçirilmiştir. Edirne Osmanlı Devlet'inin başkenti olmuştur. Edirne’de ilk mimari faaliyetler Eski Saray'ın inşaatı ile başlamıştır.
1369 yılında Bizans İmparatoru Paleologos, Türklere karşı Haçlı seferi açılması için Roma’da Papa ile görüşmüş ve Katolik mezhebine geçmiştir.
1370 yılında Çirmen'de zafer elde edilmiş ve Somaku Meydan Muharebesi kazanılmıştır.
1371 yılında Köstendil ve Samakov ele geçirilmiştir.
1372 yılında Adriyatik Denizi’ne, Yunanistan’ın Atik Bölgesi’ne ilk Osmanlı akınları başlamıştır.
1373 yılında Bizans, Osmanlı Devleti'ne tabi olduğunu bildiren belgeyi yenilemiştir. Makedonya'ya fetihler başlamıştır.
1374 yılında Selanik seferine başlamak üzere Çandarlı Hayreddin Paşa, ordusuyla harekete geçmiştir.
1375 yılında Niş ele geçirilmiş ve Sırp kralının Osmanlı Devleti'ne tabi olduğunu bildiren anlaşmayı yenilemiştir.
1376 yılında Bulgar Krallığı, Osmanlı hâkimiyetini kabul etmiştir.
1377 yılında Bizans himaye antlaşmasını kabul etmiş ve Gelibolu’yu Osmanlılara iade etmiştir.
1381 yılında Şehzade Bayezid Germiyan Beyi'nin kızı Devletşah hatun ile evlenmiş, Kütahya, Eğrigöz, Tavşanlı ve Simav çeyiz olarak OsmanlıDevleti'ne katılmıştır. Hamidoğulları Beyliği’nden Akşehir, Isparta, Seydişehir, Yalvaç, Karaağaç ve Beyşeir para karşılığında satın alınarak Osmanlı topraklarına katılmıştır.
1382 yılında I. Murad’a “Hüdavendigar” ünvanı verilmiştir.
1383 yılında Arnavutluk'a Kara Timurtaş Paşa tarafından akınlar düzenlenmiş, İştip, Manastır ve Pirlepe ele geçirilmiştir.
1384 yılında Bosna-Hersek'e akınlar düzenlenmiştir.
1385 yılında Arnavutluk’ta Savra zaferi meydana gelmiş ve Ohri ele geçirilmiştir.
1386 yılında Niş ve Sofya, İnce Balaban Bey tarafından ele geçirilmiştir. Osmanlı ve Karamanoğulları arasında savaşlar başlamıştır.
1387 yılında I. Murad'ın Veziriazamı Çandarlı Hayreddin Paşa vefat etmiştir. Yerine oğlu Çandarlı Ali Paşa vezir olmuştur.
1388 yılında Konya’da Osmanlı Karaman Savaşı meydana gelmiştir. Ploşnik bozgunu meydana gelmiş ve Osmanlı Devleti’ne karşı Balkan İttifakı’nın kurulmuştur. Bulgaristan krallığı Osmanlı Devleti'nin himayesine girmiştir.
1389 yılında 100000 kişilik Balkan Müttefiklerine karşı 50000 kişilik Türk ordusu Kosova meydan savaşını kazanmıştır. Balkanlarda ilk büyük Türk zaferi meydana gelmiştir. Zafer meydanını gezen I. Murat Sırp Miloş Obroneviç tarafından şehit edilmiştir. Şehzade Yıldırım Bayezid Osmanlı Devleti'nin ileri gelenleri tarafından Savaş meydanında Osmanlı tahtının başına geçirilmiştir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy