17 Nisan 2017 Pazartesi

Bağlama büyüleri

Hiç yorum yok



Bağlama büyüleri.

Erkeği büyüyle bağlama kadını,kızı büyü ile bağlama yöntemleri tarifleri. Eşek dili ile bağlama büyüsü. Dil bağlama deyince dilini büyü ile bağlayarak konuşma yeteneğini köreltme akla gelmesin.Dili bağlanan kişi dilini bağlayan kişinin emrine girer,o ne derse yapar asla ona itaatsizlik edemez.O ne derse evet der kabul eder büyüyü yapan veya yaptıran kişinin karşısında her emrine itaat eden bir köle gibi olur ona ağzından hiç bir itiraz sözü çıkamaz. Bu dil bağlama büyüsü için bir eşek dili alınır,üzerine Elem Tere keyf Suresi okunur. Dil haşlanır bir ekmeğe sürülerek istenilen kişiye yedirilir,bu sayede dili yiyen kişi itaatkar olur.

Sicim ile bağlama büyüsü.

Bir sicim alınır bu sicime kırkbir düğüm atılır.Her düğüm atılırken falanın dilini böyle bağladım denir.Sonra bu sicim dili bağlanması istenen kişinin geçeceği eşiğin altına saklanır.Dili bağlanacak kişi o eşikten geçince büyü etkisini gösterir o kişi büyüyü yapana itaatkar olur, ne dese itiraz edemez ,kabul eder ,büyüyü yaptıranın emrine girer.

Buğday ile dil bağlama büyüsü.

Kırk bir adet buğday tanesi alınır. Her bir buğday tanesinin üzerine bir defa besmele çekilir.Sonuçta kırkbir besmele çekilmiş buğday tanesi elde edilmiş olur.Bir tavuk bulunur,buğday taneleri birer birer tavuğa yedirilir.Taneleri verirken her tane için bir defa olmak üzere toplam kırkbir defa filanın dilini bağladım.Bir daha bana karşı gelmesin ,her dediğimi kabul etsin denir. Bu büyü kolay ve çokca denenip yapanların olumlu sonuç aldığı bir büyüdür.

Erkeği veya kadını bağlama büyüsü.

Bu büyü genellikle koca bağlama büyüsü olarak bilinir karısından başka kadınlarla ilişkisi olan erkeklere karşı kullanılıp son derece etkili sonuç veren bir büyüdür.Aynı zamanda kadın ve kızlara da karşı yapılır .Bağlanması istenen kişinin iç çamaşırından bir parça alınır,bu parça gece vakti eski bir mezara gömülür.Çamaşır parçası gömülürken filan kişi bu kabirde yatan ölü gibi benden başka kadınlar için ölü gibi olsun denir.Böylece o kişi büyüyü yapan kadından başka kadınlara ilgi duymaz.Duysa dahi ilşkiye giremez.Sadece büyüyü yaptıran kadınla ilişkiye girebilir.Bu büyü kadınlar için de böyledir kadın başka erkekleri ölü gibi görür onların yanında ölü gibi soğuk durur büyüyü yapan erkeğe ise şehvet duyar ondan başkasını gözü görmez.Bu büyü çok kolay fakat çok da etkili bir büyüdür. Ara bozma,soğutma,sevgilileri,karı kocayı ayırma büyüsü. Eskiden aktarlarda bulunan yılan suyu ile yapılan bu büyü yılan suyunun kolayca bulunmayışı sebebiyle fazla ilgi görmese de çok kolay bir büyü olması ve etkisinin kesinliği sebebiyle büyücülerin tercihi olmuştur.Yılan suyu karı kocanın yatak odasına veya yataklarına dökülür.Gerisi kısa zamanda gerçekleşir karı koca ayrılır.Hamama giden kadınların üzerlerine bu sudan dökmekte kocaların eşlerini yılan gibi görerek onlardan soğumalarını sağlar.Ayrıca bir parça yılan deriside karı kocanın yatakları içine gizlice konursa birbirlerinden kısa zamanda soğuyarak ayrılırlar. Büyüyü yaparken falan ile filan birbirlerine yılan gibi gözüksünler diye ayrılmaları istenen kişilerin adları söylenirse daha etkili olur ve kısa sürede sonuç alınır. 

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy