18 Nisan 2017 Salı

Atatürk İnkılapları

Hiç yorum yok



Hilafetin Kaldırılması
Dinsel devletin dayanağı olan saltanatın ortadan kaldırılıp onun yerine halk egemenliğinin ve demokrasinin sembolü olan Cumhuriyet şekli kabul edildikten sonra, teokrasinin temsilcisi olan halifeliğin kaldırılması tabii bir sonuç olmuştur.
Büyük Millet Meclisi Tarafından 18 Kasım 1922 günü Halife seçilen Abdülmecit yalnız halife gibi değil, ayni zamanda padişah —Sultan— gibi davranışlarda bulunması, bu


ATATÜRK İNKILAPLARI
Atatürk’e göre inkılap, mevcut müesseseleri zorla değiştirmek, son asırlardaki kurumları yıkarak yerine milletin en yüksek medeni, icaplarına göre ilerlemesini sağlayacak yeni kurumlar kurmaktır. Bu sebeple de çağdaşlaşma ve ileri dönük gelişmeler üzerinde durulmalıdır.
ATATÜRK İNKILAPLARININ AMAÇLARI;
Atatürk'ün inkılaplarını gerçekleştirirken yapılan bu inkılaplarla belli amaçlara yönelmek istemiştir. Kısaca bu amaçlardan bahsedecek olursak;
Türkiye Cumhuriyetini muasır (çağdaş) medeniyetler seviyesine çıkarmak,
Modern Avrupa ile Türkiye'yi bütünleştirmek,
Modern topluma ait değer yargılarını Türkiye'de yerleştirmek,
Türk Milletinin refah seviyesini yükseltmek,
Milli egemenlik ilkesini yerleştirmektir.
ATATÜRK İNKILAPLARININ ÖZELLİKLERİ;
Türk inkılabı demokratik bir halk hareketi, diriliş ve yenilik hareketidir.
Milli bağımsızlık ve milli egemenlik mücadelesi olan Türk inkılabı dışarıdan işgal güçlerine, içeriden de sultan ve halifeye karşı birlikte yapılmış bir mücadeledir.
Türk Milleti’ni Batı’ya, Batı kültürüne ve Batı anlayışına götüren kökten bir sosyal değişikliktir.
Türk İnkılabı modern zihniyetin benimsenmesini sağlamış, millet ruhu ve şuurunu uyandırmıştır.
Türk inkılabının teorik ve ideolojik bir hazırlığı yoktur. Tarihi gelişmeler bu hazırlığa zaman bırakmamıştır.
Türk inkılabının yapılması sonrasında yeni bir devlet ortaya çıkmıştır.


SİYASAL ALANDA YAPILAN İNKILAPLAR
1. Saltanatın kaldırılması (1 Kasım 1922)
2. Ankara'nın başkent olması (13 Ekim 1923)
3. Cumhuriyetin ilanı (29 Ekim 1923)
4. Halifeliğin kaldırılması (3 Mart 1924)
5. Çok partili siyasi hayata geçiş denemelerinde;
a. Atatürk tarafından 9 Eylül 1923 yılında Cumhuriyet Halk Fırkası kuruldu.
b. 17 Kasım 1924 yılında İlk muhalefet partisi olan Terakkiperver Cumhuriyet FırkasıKazım Karabekir ve arkadaşları tarafından kuruldu.Kurulan bu partinin Şeyh Sait isyanı ile bağlantıları olduğu düşünüldüğünden 3 Haziran 1925 yılında Takrir-i Sükun Yasası ile kapatıldı.
c. 12 Ağustos 1930 yılında Fethi Okyar tarafından Serbest Cumhuriyet fırkası kuruldu. Laiklik ve Cumhuriyet karşıtlarının bu partide toplanmaya başlaması sonucu ile 17 Kasım 1930 yılında kurucusu Fethi Okyar tarafından kapatıldı. Akabinde Menemen olaylarının çıkması Partinin kapatılmasının yerinde bir karar olduğunu gösterdi.
Şeyh Sait ve Menemen olayları dönemin Cumhuriyet rejimine  karşı yapılan ilk isyanlardandır. Bu isyanlar ile henüz çok partili döneme geçişe ülkenin hazır olmadığını göstermektedir.



HUKUK ALANINDA YAPILAN İNKILAPLAR
1. 20 Ocak 1921'de ilk Anayasa Teşkilat-ı Esasiye ilan edildi.
2. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 Anayasası ilan edildi.
3. 17 Şubat 1926'da Medeni Kanun İsviçre'den,
4. 8 Mayıs 1928'de Borçlar Kanunu İsviçre'den,
5. 10 Mayıs 1928'de Ticaret Kanunu Almanya'dan,
6. 1 Temmuz 1928'de Ceza Kanunu İtalya'dan alınarak kabul edildi.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy