17 Nisan 2017 Pazartesi

Astral Seyahat Pratikleri

Hiç yorum yok



Astral Seyahat Pratikleri

Astral seyahat pratikleri.Astral seyahat nasıl yapılır Astral seyahat dersleri Astral seyahat başlı başına bir eğitim işidir bazen tesadüfler sonucu insanlar ansızın astral seyahat tecrübesini yaşarlar fakat kendi iradesiyle astral seyahat yapmak hayli güç bir iştir.Hayatında hiç bisiklete binmemiş birinin ilk denemede düşeceği olasıdır fakat pratikler yaparak zamanla alışacak ve bu iş ona çok kolay gelecektir.İşte astral seyahat'te böyledir başlamadan önce astral seyahat hakkında bilgi ve ufak pratikler kişiyi ileriki safhalara hazırlar. En kolay astral seyahate başlama eğitimi şöyle yapılır gece yatmadan önce bol tuzlu bir yemek veya yarım çay kaşığı tuzu yiyin.
Yatağınızın bir metre kadar ilerisine tercih edeceğiniz bir yere bir bardak su koyun.Kendi kendinize uyurken susayacağınızı astral bedeninizle suyu almak için bardağın yanına giderek bardağı tutacağınızı o anda astral bedeninizle fiziki bedeninizin dışına çıktığınızın farkına varacağınızı kendi kendinize telkin edin.Çok susayacağınızdan uyanıp su içmek isteyeceksinizdir.Uyandığınızda şayet fiziki bedeninizi terk etmediğinizi anlarsanız kalkıp suyu içmeyin.Tekrar uyumaya bakın ve mutlaka astral bedenimle bu bardağın yanına gideceğim diye kendi kendinize telkine devam edin.
Bu pratiklerde aceleye gerek yoktur o gece başaramazsanız başka bir gün pratiğinize devam edin. O gün geldiğinde yani bardağın yanına astral bedeninizle gitmeyi başardığınızda hiç korkuya kapılmadan bakışlarınızı yatağınıza çevirin,yatakta uyumakta olan fiziki bedeninizi seyredin.Daha sonra pencereye doğru yaklaşın sokağı seyredin aşağıya inmeyi isteyin,bir kuş gibi uçup bir bulut gibi hafif ve sessiz bir şekilde sokakta dolaşabildiğinizi fark edeceksiniz. 


Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy