26 Nisan 2017 Çarşamba

Aft Tedavisi

Hiç yorum yok



Aft, ağızda, beyaz, sarı veya açık gri renkli çıkan ülserlerdir. Aft, pamukçukolarak da bilinmektedir. Aftlar, bulaşıcı değildir ve çoğunlukla dil kenarı, yanak ve dudak iç kısmında oluşur. Kadınlarda erkeklere göre 2 kat daha fazla sıklıkla görülür. Neden oluştuğu kesin olarak bilinmemektedir. Ancak yaş, kalıtım,
Alt Dudakta Aft
stres, gıda alerjisi, kötü beslenme, bağışıklık sisteminin zayıflaması gibi risk faktörleri aft gelişiminde rol oynadığı düşünülmektedir.
Aftlar (pamukçuk), hiç bir tedavi yapmadan, bir hafta on beş gün içinde kendiliğinden iyileşir. Ama aftın neden olduğu, yanma ve ağrıyı evde kendi uygulayacağınız bazı tedavilerle azaltabilir sıkıntıları azaltabilirsiniz.

Aft İçin Doğal Çözümler

Aftın (pamukçuk) neden olduğu, yanma, tahriş, ağrı, şişlik gibi rahatsızlıkların rahatlatılmasında evde uygulayabileceğiniz bazı önerileri aşağıda sizinle paylaşmak istiyorum:
  • Doğal balı aftın üzerine uygulayın. İyileşmenin hızlanması ve şikayetlerin hafiflemesi için bunu günde 2-3 kez uygulayın. Bal hem anti bakteriyel özelliği hem de anti inflamatuar özelliği ile afların iyileşmesinde ve şikayetlerinin hafiflemesinde yardımcıdır.
  • Aleo vera yaprağı veya aloe vera jel, ağrının hafifletilmesi veya giderilmesinde oldukça etkilidir. İyileşme sağlayana kadar günde bir iki kez tekrarlayın.
  • Çay, aftların ağrısını azaltmada ve yaraların iyileşmesinde yardımcıTANEN içermektedir. Aft üzerine ıslak çay poşetini bir kaç dakika uygulayın.
  • Elma sirkesi aftların ağrısının giderilmesinde etkili başka bir yöntemdir. Gün içerisinde sık sık uygulayabilirsiniz. Başlangıçta sirke daha çok ağrı yaratabilir ama aftların ağrısının giderilmesinde etkinliğini göreceksiniz.
  • Kabartma tozu da doğal aft tedavilerinden birisidir. Direkt aftın üzerine kabartma tozu (karbonat) uygulayabileceğiniz gibi, su ve kabartma tozu ile bir hamurda oluşturup uygulama yapabilirsiniz.
  • Aft üzerine direkt tuz uygulayabilirsiniz. Bu çok ağrılı olabilir. Alternatif olarak günde iki kez tuzlu su ile hazırladığınız solüsyonla ağzınızı çalkalayabilirsiniz.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy