18 Nisan 2017 Salı

Renklerdeki gizli enerji

Hiç yorum yok


Renklerdeki gizli enerji

Renkler oluşumlarında bilinmeyen enerjileri saklamaktadır.Her rengin kendine ait bir enerjisi olduğu gibi aynı rengin farklı tonları da farklı enerjiler yayar.Yine ayrı ayrı renklerin yan yana veya karşı karşıya getirilmeleri diziliş sıraları yahut birbirlerine karıştırılmalarıyla değişik enerjiler oluşur.Bu enerji insanın fiziksel bedenini ve ruhsal yapısını etkiler yine renk türleri bulunduğu ortamın atmosferini değiştirdiği gibi sırf insanları değil tüm canlı türlerini de etki alanına alır.Bunların gelişim süreçlerinde dahi rol oynar.
Yeşil
Yeşil renk tabiatta bolca bulunan bir rektir.Tanrı bu renkle çevremizi süslemiş bizlere huzur ve sükun veren bu güzelliği lütfetmiştir.Yeşil renk huzur verir ve sükunet sağlarken bir yandan da ümit sembolüdür,arzulanan şeyleri ve idealleri sembolize eder.Çimen yeşili venüsün renkleridir ve boğa burcunu temsil edr.Açık yeşil ise sabırı ve oğlak burcunu temsil eder.Bu yeşiller özellikle bu burçlarda boğa ve oğlak burçlarında olanları rahatlatır.Yeşil renk içtenliği samimi duyguları anlayışı da temsil eder.Rahatına düşkün olanların da huzur bulmak için seçtikleri renk yeşildir.Dini açıdan bakıldığında ise yeşil renk İslam dinini çağrıştırır.Türbeleri,nurlu ışığı ve dolayısıyla ermiş, evliya kişileri hatırlatan bu renk bir bakıma halk inancında kutsallığı ifade eder.Bütün bu huzur verici yönlerine rağmen tabutların üzerine örtülen örtülerdeki koyu yeşil ölümü hatırlatmakta ve insanda tedirginlik yaratmaktadır.Oysa tabutların üzerine örtülen örtü rengiyle adeta konuşmakta yeni bir mevsimi yemyeşil yapraklara bürünen ağaçlar gibi yeniden dirilişi öte alemde var oluş zamanının geldiğini bildirmektedir.
Mavi Turkuvaz
Mavi çeşitli tonlarda yer yüzünü kaplar ve süsler denizler büyük göller ve alabildiğine uçsuz bucaksız başımızın üzerindeki gökyüzü.Mavi sevgi yıldızı Venüsü de temsil eden bir renktir.Terazi burcunun renkleri arasındadır.Mavi sevgiyi romantizmi romantik duyguları aşkı aşkta mutluluğu ifade eder.Bu renk insana verdiği huzurla adeta tılsımlıdır.Turkuvaz ve boncuk mavisi ise kötü enerjileri dağıtması sebebiyle bir bakıma nazarın panzehiri sayılır.Mavi renk nazar boncuklarının rengidir ve ilginç bir şeyde mavi rengin uğur getirmesi başarıyı kolaylaştırıcı bir gücünün olmasıdır.
Gümüş ve Açık Gri
Gümüş rengi anlayış ve merhamet duygularını ifade etsede eski savaşlara katılan savaşcıların zırhları ve gümüş renkli kalkan kılınç ve savaş aletleri bir yandan bu merhamet duygusuna rakip başka bir yönü oluşturmaktadır.Her halde barış zamanlarında gümüş merhameti savaş alanlarında ise şiddet ve gücü,başarma,kazanma arzusunu ve bir bakıma değerli bir maden olması sebebiyle serveti ve hırsı temsil etmektedir.Gri renk balık burcunun ve hayaller yıldızı Neptünün rengidir.Fakat savaşı çağrıştıran şiddet yönüyle de Koç burcunu ve Marsı temsil eder demek de doğru bir görüş olsa gerekir.Siyah ve beyazın karışımını temsil eden bu renk iki zıt rengin arabulucusu olarak ılımlı bir renk sayılsa da bizce gri, beyazdan aldığı sadelik ve temizlik ,saflık, barış gibi yönlerine karşılık siyahtan ciddiyet ,karanlık ,esrarengizlik hatta kötülük gibi yönleri de bir hayli fazlaca almış ve beyazdan çok siyahtan etkilenmiştir

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy