18 Nisan 2017 Salı

III. MURAT DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1574-1594)

Hiç yorum yok



III. MURAT DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1574-1594)
22 Aralık 1574 tarihinde III. Murat tahta çıkmıştır. Babasının ve 5 erkek kardeşinin cenaze törenleri yapılmıştır.
25 Ocak 1574 tarihinde Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan vefat etmiştir.
09 Ağustos 1574 tarihinde Özdemiroğlu Osman Paşa Çıldır'da zafer kazanmıştır.
1575 yılında Venediklilerle barış antlaşması yenilenmiştir.
1577 yılında Avusturya barış antlaşması sekiz yıllığına yenilenmiştir. Fransa kralının kardeşi Henri Ve Valois Polonya'da kral olarak seçilmiştir.
1578 yılında Piyale Paşa vefat etmiştir. Budin valisi Mustafa Paşa idam edilmiştir.
24 Ağustos 1578 tarihinde Tiflis kuşatılmıştır. Koyun geçidi zaferi kazanılmıştır.
12 Eylül 1578 tarihinde Ereş Kalesi, Tiflis ve Şırvan ele geçirilmiştir.
08 Ekim 1578 tarihinde Kafkasya'daki ilk defa Osmanlı idare teşkilatı oluşturulmuştur.
11 Kasım 1578 tarihinde I. Şamahı Savaşı meydana gelmiştir. Özdemiroğlu Osman Paşa zafer kazanmıştır.
1579 yılında Sadrazam Sokullu Mehmet Paşa suikast sonucunda şehit edilmiştir. Yerine Ahmet Paşa görevlendirilmiştir.
03 Mart 1579 tarihinde Osmanlı-İngiliz ticari ve siyasi ilişkileri başlamıştır.
23 Ekim 1579 tarihinde Özdemiroğlu Osman Paşa, Kırım Hanı ile Şamah'a girmiştir.
1580 yılında Lala Mustafa Paşa doğu cephesi komutanlığından azledilmiştir. Koca Sinan Paşa Gürcistan ordusu komutanlığına getirilmiştir. Sadrazam Ahmet Paşa vefat etmiştir. Koca Sinan Paşa sadrazamlık görevine atanmıştır.
06 Temmuz 1581 tarihinde Osmanlı ile Fransızlar arasında üçüncü kapitülasyonlar dönemi başlamıştır.
29 Mayıs 1582 tarihinde Sultan Murat'ın oğlu şehzade Mehmet'in sünnet töreni yapılmış ve şenlikler 57 gün boyunca sürmüştür. Yeniçeri ocağı ve Kapıkulu askerlerin bu süre zarfında disiplinsizlikleri iyice artmıştır.
1582 yılında Sadrazam Koca Sinan Paşa azledilmiş, yerine Siyavuş Paşa getirilmiştir.
1583 yılında Ferhad Paşa doğu cephesi ordu komutanlığına tayin edilmiştir.
29 Mart 1583 tarihinde Kraliçe Elizabet tarafından ilk defa bir İngiliz elçisi İstanbul'a gönderilmiştir.
11 Mayıs 1583 tarihinde Özdemiroğlu Osman Paşa İran kuvvetlerine karşı Meş'ale de büyük bir zafer kazanmıştır.
07 Aralık 1583 tarihinde Valide Sultan unvanı ile anılan Nur Banu Sultan vefat etmiştir.
1584 yılında Sadrazam Siyavüş Paşa azledilerek yerine Özdemiroğlu Osman Paşa getirilmiştir.
26 Haziran 1584 tarihinde Osman Paşa Tebriz'i ele geçirmiş ve Erzurum yolunda vefat etmiştir.
1586 yılında Mesih Paşa Sadrazam olmuştur. Doğu cephesi komutanlığına ise  Ferhat Paşa yeniden getirilmiştir. Mesih Paşa aynı yıl içinde azledilerek yerine tekrar Siyavuş Paşa getirilmiştir.
1587 yılında Kaptan Kılıç Ali Paşa vefat etmiştir.
1589 yılında Sadrazam Süyavuş Paşa azledilmitir. Koca Sinan Paşa yeniden sadrazam olmuştur.
12 Mart 1589 tarihinde Osmanlı tarihinde ilk defa yeniçeriler kelle istemeye başlamıştır.(Beylerbeyi olayı)
1590 yılında Azerbaycan ve Kafkasya Osmanlı Devleti'ne katılmıştır. Avusturya ile barış antlaşması yenilenmiştir.
1591 yılında Sadrazam Koca Sinan Paşa azledilmiş ve yerine Ferhat Paşa tayin edilmiştir.
1592 yılında Sadrazam Ferhat Paşa azledilmiş ve yerine Siyavuş Paşa tayin edilmiştir.
1593 tarihinde Sadrazam Siyavuş Paşa azledilmiş ve yerine tekrar Koca Sinan Paşa tayin edilmiştir. Bespirem ve Polata Kaleleri fethedilmiştir.
17 Temmuz 1593 tarihinde Koca Sinan Paşa Avusturya üzerine harekete geçmiştir.
04 Ekim 1593 tarihinde Belgrat'ta büyük bir bozguna uğranılmış ve birçok kale elden çıkmıştır.
08 Kasım 1593 tarihinde Osmanlı ordusu Budin'e çekilmiştir.
1594 yılında Yanik, Talat ve Papa Kaleleri ele geçirilmiştir.
13 Ekim 1594 tarihinde Eflak ve Boğdan'da bir çok Müslüman katledilmiştir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy