26 Nisan 2017 Çarşamba

Hipertansiyon Nedir?

Hiç yorum yok





Hipertansiyon pek çok insanı etkilen bir durumdur. Hatta bazı kişiler hipertansiyonu olduğunun farkında bile olmayabilir. Peki; Hipertansiyon nedir? Hipertansiyon için değerler nelerdir? Büyük ve küçük tansiyon nedir? Bu sorulara cevap verelim.
Tansiyon, atardamarlardaki kan basıncına denir. Birimi mmHg (milimetre civa) olarak yazılır. Küçük (diastolik ) ve büyük (sistolik) tansiyon olarak iki değer vardır. Küçük tansiyon kalp gevşerken kanın atardamarlarda oluşan basınç iken büyük tansiyon ise kalp kalıp kan pompalar iken atardamarlardaki basınçtır. Yazılır iken önce büyük tansiyon sonra küçük tansiyon yazılır.
Normal kan basıncı değerleri ve hipertansiyon için değerler nelerdir? Aşağıdaki tabloda normal kan basıncı değerleri ve hiper tansiyon değerlerini inceleyelim.
Yetişkinler için Tansiyon Kategoriler
Sistolik
Diastolik
İdeal tansiyon
<120 mm Hg<80 mm Hg
Normal
<130 mm Hg<85 mm Hg
Yüksek Normal
130-139 mm Hg85-89 mm Hg
Yüksek Derece 1
140-159 mm Hg90-99 mm Hg
Yüksek Derece 2
160-179 mm Hg100-109 mm Hg
Yüksek Derece 3
> 180 mm Hg> 110 mm Hg
Kan basıncı normal insanlarda da gün içerisinde yükselip düşme yaşayabilir. Tansiyon düşmez ise o zaman hipertansiyondan bahsedilir. Hipertansiyon, kalbin iş yükünü artırır. Hipertansiyonun çoğu zaman belirti ve bulgu vermeyebilir.
Hipertansiyon tedavi edilerek kontrol altına alınmaz ise, kalp krizi, kalp hastalıkları, inme, böbrek rahatsızlıkları gibi önemli sorunlara neden olabilir.
Kan basıncını 12- 13 puan düşürerek, kalp krizi riskini %20, inme riskini %37 ve kalp damar sorunlarından ölümü%25 oranında azaltılabilir.
Tansiyonunuzu düzenli olarak ölçtürerek, hipertansiyon var ise doktora başvurun.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy