18 Nisan 2017 Salı

ÇELEBİ MEHMED (I. MEHMED) DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1413-1421)

Hiç yorum yok



ÇELEBİ MEHMED (I. MEHMED) DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1413-1421)
1413 yılında Çelebi Mehmed otoriteyi ele geçirmiş ve Osmanlı Devleti tahtına geçmiştir. Osmanlı Devleti için tehlike arz eden Kadıasker Simavlı Şeyh Bedreddin Mahmud görevden alınmış, İznik'e sürgün gönderilmiştir.
1414 yılında Çelebi Mehmed ikinci Karaman seferine çıkmıştır. Akşehir, Beyşehir, Seydişehir, Kadınhan bölgeleri geri alınmıştır. Konya kuşatılmıştır. İzmir ve Aydın bölgesi Osmanlı topraklarına katılmıştır. Ceneviz sömürgeleri Foça, Midilli ve Sakız Osmanlı Devleti'ne bağlanmıştır.
1415 yılında Çelebi Mehmed'in ikinci Karaman seferi başarı ile tamamlanmış, Konya ele geçirilmiştir. Esir düşen Karamanoğlu Mehmet Bey ve oğlu affedilmiştir. Osmanlı donanması adalar üzerine sefer çıkmıştır.
1416 yılında Adalar denizinde Türk ticaret gemileri Venedik kolonilerini tarafında taciz edilmeye başlamıştır. Venedik donanması Türk deniz üssü olan Gelibolu'ya baskında bulunmuştur. Osmanlı ve Venedik Deniz Savaşı sonunda barış anlaşması yenilenmiştir. Şeyh Bedreddin isyan etmiştir. Macar Kralı Sigismund'un Mirçe'ye yardım etmesine karşılık olarak Türk akıncıları Macaristan'a akınlar düzenlemiş ve pek çok ganimet ve esirle geri dönmüşlerdir.
1417 yılında Arnavutluk'ta Avlonya ele geçirilmiştir. Çelebi Mehmed tarafından 14 yaşındaki oğlu Şehzade Murad Amasya'ya vali tayin edilmiştir.
1418 yılında Samsun Bölgesi ele geçirilmiştir. Tatar aşiretleri Rumeli'ye iskan edilmek üzere göç etmeye başlamışlardır.
1419 yılında Orhan Gazi için Bursa’da yaptırılan Yeşil Cami ve Türbe inşaatı tamamlanmıştır. Bizans tarafından geri alınan Hereke, Gebze, Darıca, Kartal ve Pendik Osmanlı topraklarına tekrar dahil edilmiştir.
1420 yılında Anadolu'daki Türk İslam birliğini parçalamak için bölücü fikirler yayan Şeyh Bedreddin Mahmut faaliyetlerini arttırmış ve isyan başlatmıştır. I. Mehmet tarafından isyanlar bastırılmıştır. Şeyh Bedreddin Mahmut idam edilmiştir.
1421 yılında Çelebi Mehmed vefat etmiştir.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy