18 Nisan 2017 Salı

YILDIRIM BAYEZİD DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1389-1402)

Hiç yorum yok



YILDIRIM BAYEZİD DÖNEMİ KRONOLOJİSİ (1389-1402)
1389 yılında Sultan Murad Hüdavendigar'ın şehit edilmesi üzerine Yıldırım Bayezid tahta çıkmıştır. Sırp Kralı Lazar'ın oğlu Etiye, Yıldırım Bayzeid tarafından Sirbistan tahtına çıkarılmış ve Sırbistan Osmanlı Devletine bağlı bir devlet haline gelmiştir. Çelebi Mehmed dünyaya gelmiştir. Anadolu'da Türk Beylikleri Osmanlı Devleti'ne karşı ittifak kurmuşlardır.Yıldırım Bayezid’in, Devlet tarihinde en önemli bir yetkiyi üstlenmiş ve Bizans İmparatorlarını tayin ve azletmiştir.
1390 yılında Aydın-Saruhan-Germiyan-Menteşe Beyikleri Osmanlı Devleti’ne katılmıştır. Karaman'a sefer düzenlenmiştir. Konya kuşatılmıştır. Gelibolu tersanesi insa edilmiştir.  Alaşehir ele geçirilmiştir.
1391 yılında İstanbul ilk defa Türkler tarafından kuşatılmıştır. İkinci Mora seferi yapılmıştır. Bizans ile dostluk anlaşması imzalanmış ve Bizans Osmanlı Devleti'ne vergi vermeyi kabul etmiştir. Alaşehir Bizans'tan alınmıştır. Merkezi Antalya olan Hamid Oğulları Beyliği Osmanlı Devleti'ne katılmıştır. Karaman'a sefer düzenlenmiş ve Konya kuşatılmıştır. Macaristan’da ilk Osmanlı zaferi elde edilmiştir. Eflak Voyvodası Türkler'e bağlanmayı kabul etmiştir. Yıldırım Beyazid, Sırp Prensesi Olivera ile evlenmiştir. Selanik ele geçirilmiştir. Evranos Bey akıncıları tarafından Mora'ya akınlar düzenlenmiştir.
1392 yılında Kastamonu Çandaroğlu Beyliği'nden alınarak Osmanlı  topraklarına katılmıştır. Sinop hükümdarı Çandaroğlu İsfendiyar Bey Osmanlı hakimiyetini kabul etmiştir. İşkodra ve Amasya’nın işgal edilmiştir.
1393 yılında Amasya Beyi Hacı Şahgeldi topraklarını Osmanlı Devleti'ne teslim etmiştir. Osmalı Devleti'nde hukuki bir gelişme olarak Mahkeme Rüsumu konulmuştur.
1394 yılında Arnavutluk istila edilmiştir. Selanik ve Yenişehir bölgesi ele geçirilmiştir.
1395 yılında Yıldırım Bayezid tarafından İstanbul’un ikinci kez kuşatılmıştır.
1396 yılında Yıldırım Bayezid haçlılara karşı tarihimizin en büyük zaferi olan Niğbolu Savaşını kazanmıştır. Şile fehedilmiş ve Boğaziçinde Anadolu Hisarı'nın inşaatı başlamıştır. Arnavutluk ele geçirilmiştir.
1397 yılında Akçay'da zaferler kazanılmıştır. Karaman Devleti'ni Osmanlı himayesine girmiştir. Güzelce Hisar Yıldırım Beyazid tarafından inşa edilmiştir. İstanbul’un üçüncü kez kuşatılmıştır. Yunan ve Mora topraklarına Türk akınları başlamıştır.
1398 yılında Karaman ülkesi hükümdarı Alaeddin Osmanlı topraklarına saldırmış ve yapılan mücadelede vefat etmiştir. Karaman ülkesi Osmanlı topraklarına katılmıştır.
1399 yılında Yıldırım Bayezid 10 yaşındaki küçük oğlu Şehzade Mehmet'i Dulkadiroğulları Beyliği Hükümdarı'nın kızı Emine Hatun ile evlendirmiştir. Dulkadiroğulları Beyliği hakimiyet altına alınmıştır. Yıldırım Bayezid ile Timur arasında anlaşmazlıklar başlamıştır.
1400 yılında İstanbul’da bir Türk mahallesi, şeriye mahkemesi ve bir cami yapılmıştır. İstanbul'u dördüncü defa kuşatma girişiminde bulunulmuş, Timur sebebi ile kuşatma kaldırılmıştır. Timur Sivas'ı ele geçirmiş ve katliam yapmıştır.
1401 yılında Erzincan Beyliği’nin işgal edilmiştir.
1402 yılında Ankara Savaşı meydana gelmiştir. Yıldırım Beyazid ile Timur ordusunun karşı karşıya gelmesi sonucunda beklenilmeyen bir bozgun olmuş ve savaşın seyri değişmiştir. Ankara bozgunu sonucunda Yıldırım Bayezid esir düşmüştür.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy