17 Nisan 2017 Pazartesi

Düşmana karşı düşmanın evini harab etmek için

Hiç yorum yok



Düşmana karşı düşmanın evini harab etmek için.


Bakır bir levha alınır bunun üzerine çivi bıçak makas ucu gibi sivri bir şeyle cebbar adı kazıma suretiyle yazılır.Bu bakır levha yuvası dağıtılmak evi harab edilmek istenen zalim kişinin evinin içine atılır. Bir müddet içinde o ev harab olur.
Zalim kişinin yuvası dağılır,işleri bozulur sel sefil ve fakir bir hale düşer hastalığa tutulur ölür.

Çocuk sahibi olmak isteyenlere çocuğu olamayanlara çare .
Çocuk sahibi olamayanlar bu üzücü durumdan kurtulmak isterlerse çare şemsül maarifte belirtilmiştir.Halik adı bir mühür üzerine kazınır en kolayı günümüzde bir mühürcüye halik adı yazılı bir mühür sipariş edilir.Abdestli bir halde karı koca halik adını bolca zikreder.Ayın hilal vaziyetinde görüldüğü bir gece seçilir.Bu gece yapılan mühür kadın ve erkeğin vücutlarına vurulup ilişkiye geçilir , kadın hamile kalır,sonuçta çocuk sahibi olunur.

Zalim kişiyi yok etmek için çare
Zalim kişinin adında kaç harf var sayılır diyelim dört harf var bindörtyüzseksenbir ile dört çarpılır 1481x4= 5924
Gecenin koyu karanlığı olan bir vakit seçilir.Tam 5924 kez hafıd adı anılarak zalimin kahrolması dilenir o zalim kişi berteraf olur yok olur.
Yine etkiyi arttırmak için zalim kişinin helak olmasına dua edilir bolca Mümit adı zikredilir.O zalim kişi Allahın izniyle kısa zamanda helak olur.
Yine etkiyi daha da arttırmak için Müntakim adı çokca zikredilp zalime beddua edilir.

Zalim kişinin canının alınması için söylenecek söz.
Bir kimse bir zalimden şikayetçi ise ve bu zalimin zulmune uğruyorsa adil adını devamlı tekrar eder sonra sabah güneş doğmadan bu tekrara devam ederek güneş doğana yakın zalim kişiye beddu eder ise o zalim kişi o günde can verir.
Yine dar adının çokca zikredilmesi etkiyi arttırıp kısa zamanda duanın kabul olmasını sağlar.

Uzaklaşan kaçan eşi veya sevgiliyi geri döndürmek için yapılacaklar.
Ay hilal şeklinde iken bir bez veya deri parçası üzerine muid adı yazılır.Bu yazılan bez veya deri rüzgarı bol olan bir yere asılır.124 sayısı ile geri gelmesi istenen kişinin adında kaç harf varsa çarpılır çıkan rakkam miktarınca muid adı zikredilir.Allahtan o kişinin geri gelmesi dilenir muid zikrine kişi dönene kadar ara ara devam edilir. Giden kişi gittiği yerden kısa zaman içinde geri gelmiş dönmüş olur.
Yine etkiyi arttırıp giden kişinin geri dönmesini çabuklaştırmak için camii adının da zikredilmesi çokca fayda getirir.

Hazine bulmak için okunacak zikir
Hazine yerini bilmek yahut bilinipte bulunamayan bir hazineyi bulup çıkarmak isteyen kişi 1423 defa zahir adını abdest almış vaziyette zikretmeli daha sonra nur,basıt ve zahir adlarını zikrederek yatmalı uyuya kalana kadar bu adları zikre devam etmelidir.O kişiye rüyasında gizli hazinelerin yerleri gösterilir.Bu zikri daima yapmakla beraber rüyaya yatılmak için ayın beşi veya dokuzu seçilirse daha makbul ve daha etkili olacaktır.

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy