17 Nisan 2017 Pazartesi

Büyücü merlin

Hiç yorum yok



Büyücü merlin

Kelt efsanelerinde önemli yer tutan olağan üstü işler yapabilen ünlü bir kişiliktir.Fal saati.com da ileride Merlin'le ilgili hayret verecek bilgileri tafsilatlı bir şekilde bulacaksınız.Eski anlatılarda Merlin Kral Arthur'a yardımcı olan bir ozan ve savaşçı olarak geçer.Merlin bir efsane olarak dilden dile dolaşmış günümüze kadar gelmiştir.Halen bir çok kişi Merlin'in yaşadığına ve belirli zamanlarda ortaya çıktığına inanır.Bir iddia da Merlin'in zaman makinesine sahip bir zaman gezgini olduğudur. Bu ilginç iddialar hakkında da falsaati.com da geniş bilgiyi bir müddet sonra açıklayacağız.

Historia Britonum adlı eserinde Nennius Merlin'in adının Ambroise olduğunu yazar.Kral Vortigern kendine gösterişli bir şato yaptırmaktadır,şato inşaat halindeyken çöker,kral bir daha inşaata başlanmasını ister yeniden yapılmakta olan şato tekrar çöker kral inatla şatonun yapılmasını ister tekrar başlayan inşaat çalışmalarının ardından şato bir daha çöker bunun üzerine kral kahinlere baş vurur.Kahinler kral'a babasız bir çocuğun geleceğini ve bu şatoyu inşa edeceğini böylece şatonun bir daha yıkılmayacağını söylerler.Nennius kitabında kehanetlerde geçen,kralın aradığı babasız çocuğun Merlin olduğunu ve üstün yetenekleriyle bu şatonun inşaasını bitirdiğini,kral Vortigern'in şatoyu Merlin'e hediye ettiğini yazmaktadır.Buradan anlaşılacağı gibi bir ozan,bir savaşcı olduğu gibi merlin aynı zamanda çok iyi de bir mimardır.

Tarihci Geoffroy de Monmouth,Historia Regum Britanniae adlı eserinde ona Merlin adını verir.Merlin bir rahibe ile bir cinden doğan bir çocuktur.Merlin vaftiz edilmesi sayesinde Şeytan'ın elinden kurtulmuş kötülüğe ve kötülere bu sayede katılmamıştır.Buna rağmen babasının cin olması dolayısıyla sihirli yetenekleri vardır ve bu doğa üstü sayılan güçlerini muhafaza etmiştir.Merlin kehanet ve büyü gücü sayesinde Kral Uther'in güzeller güzeli Yguerne ile evlenmesine yardımcı olur.Bu evlilikten Kral Arthur doğar.Kral Uther oğlu Arthur'un eğitimiyle ilgilenmesi için Merlin'i görevlendirir.
Geoffroy Merlin'in Hayatı (Vita Merlini) adlı eserinde kardeşlerinin ölmesi üzerine çok üzülen Merlin'in bu üzüntüyle çıldırdığını ve bir ormana giderek inzivaya çekilip tek başına yaşamaya başladığını yazar.Merlin'in son yılları ile ilgili bilgileri yakında falsaati.com da bulacaksınız. 
Yazar Robert de Borron bir romanında Merlin efsanesini Graal adlı büyülü taşa bağlar.Büyücü Merlin'in peri Viviane'a delicesine aşık olduğuyla ilgili bilgiler aktarır. Büyücüler Yuvarlak masa şovalyeleri ve Büyücü Merlin Özel bölümünü bir müddet sonra yayınlamaya başlayacağız. Şimdilik falsaati.com da sizlere Merlin hakkında az da olsa fikir verecek bilgileri verdik 

PaylaşFacebookTwitterGo

Hiç yorum yok :

Yorum Gönder

News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy