8 Mayıs 2018 Salı

Gökyüzü Neden Mavidir?

Hiç yorum yok

Gökyüzü Neden Mavidir?
Bu işin daha ilginç bir yanı var. Güneş'in ışığı ne renktir, hiç düşündünüz mü? Çoğunuzun sarı diyeceğine eminim. Güneşışığı; beyazdır, yani bir renk değil; bütün renklerin karışımıdır. Bunun ispatı ise çok kolaydır. Eğer evinizde kristal bir avize varsa, bir parçasını annenize belli etmeden alın ve güneşe doğru tutun. Kristalin ışığı kırarak aynı gökkuşağının renkleri gibi ayrıştırdığını göreceksiniz.

Bilindiği gibi, Güneş'in beyaz ışığı aslında mor, mavi, yeşil, sarı, turuncu ve kırmızı renklerin karışımıdır. Güneş'ten çıkarak atmosferimize kadar yol alan güneş ışınlarının çoğunluğu teğet geçerken, bir kısmı atmosferimiz tarafından emilir. Bu ışık atmosferden geçerken mor tarafındaki ışıklar, kırmızı tarafındakine göre daha fazla dağılırlar ve atmosferde çoğunlukla mavi renk kırılarak yeryüzüne yansıtılır. Bu durumda biz gökyüzünü mavi renkte görürken, güneşi de beyaz-sarı karışımı bir renkte görürüz.
Atmosferimiz olmasaydı, Güneş'i yine parlak bembeyaz renkte görecek ancak bütün gökyüzü geceleri olduğu gibi karanlık olacak, güneşle beraber diğer yıldızlar da görünüyor olacaktı. Peki aslında beyaz renk olan güneş ışınları yukarıda bahsedilenler nedeniyle sarı renk görülüyor da, Güneş ufka yaklaşıp batarken nasıl turuncu, hatta kıpkırmızı bir renk alabiliyor?

Güneş ufukta alçaldığı zaman, açısı nedeniyle gözümüze ulaştığı mesafe de uzandığından, ışınları ona bakanlara da çok yol kat ederek ulaşır. Bu, ışınların havada daha çok molekül ve parçacık arasından geçmesi, onlar tarafından daha çok yansıtılması ve dağıtılması demektir.

Böylece güneş ufukta alçalmaya, batma noktasına doğru gelmeye başlayınca, o anda tepesinde bulunduğu yerlerde kırmızı dışındaki renkler atmosfer tarafından emildiği için gökyüzü mavi, güneş sarı renkte görüldüğü halde, güneşi ufukta görenlere kırmızı ve biraz da turuncu renkler ulaşır.

loading...

Çok Garip Yasaklar

Hiç yorum yok



🚫 Ağaca tırmanmak yasaktır. (Kanada-Oshawa)

🚫 Ana caddede tıraş olmak yasaktır. (ABD-Mississippi)

🚫 Araba kullandığınız zaman gömlek giymek zorundasınız. (Tayland)

🚫 Arabasının altında birinin bulunduğunu gören sürücünün otomobilini çalıştırması yasaktır. (Danimarka)

🚫 Ayakkabıyla uyumak yasaktır. (ABD-Oklahoma)

🚫 Bank Street’te pazar günleri dondurma yemek yasaktır.(Kanada-Ottowa)

🚫 Banyoda şarkı söylemek yasaktır. (ABD-Pennsylvania)

🚫 Berberlerin çocukların kulağını kesmesi yasaktır. (ABD-Indiana)

🚫 Birine yılan atmak yasaktır. (ABD-Ohio)

🚫 Birisinin arkasından konuşmak ve dedikodu yapmak illegaldir. (ABD-Indiana)

🚫 Buzdolabının kapısı açıkken önünde uyumak yasaklanmıştır. (ABD-Pennsylvania)

🚫 Çocukların sigara satın alması yasak, içmesi serbesttir. (Avustralya)

🚫 Çorbayı höpürdeterek içmek yasaktır. (ABD-New Jersey)

🚫 Demiryolunda öpüşmek yasaktır. (Fransa)

🚫 Domuzlara “Napolyon” isminin verilmesi yasaktır. (Fransa)
🚫 Eşeklerin banyo küvetinde uyuması yasaktır. (ABD-Arizona)

🚫 Etek giyen erkekler tutuklanır. (İtalya)

🚫 Evde içki içmek yasaktır. (ABD-Indiana)

🚫 Hollywood Bulvarı’nda 2 binden fazla koyun varsa araba kullanmak yasaktır. (ABD-Hollywood)

🚫 İç çamaşırsız gezmek yasaktır. (Tayland)

🚫 İnek sahiplerinin sarhoş olması yasaktır. (İskoçya)

🚫 Kadınların toplu taşım araçlarında çikolata yemesi yasaktır. (İngiltere)

🚫 Kapılar ve pencereler pembe renkte olmak zorundadır. (Kanada-Kanata)

🚫 Kapınızı çalıp sizden “klozetinizi isteyen birini” içeri almak zorundasınız. (İskoçya)

🚫 Koleje gitmek için entelektüel biri olmak zorundasınız. (Çin)

🚫 Kuaförde saç kurutucusunun altında uyuyan kadın ve salon sahibi para cezasına çarptırılır. (ABD-Florida)

🚫 Lolipop yemek yasaktır. (ABD-Washington)

🚫 Metroda sakız çiğneyen tutuklanır. (Singapur)

🚫 Otomobilinin karşısına at arabası çıkan sürücü, otosunu kenara çekmek zorundadır. (Danimarka)

🚫 Patikada sağ elinin üzerinde amuda kalkarak yürümek yasaktır. (Avustralya)

🚫 Pazar günleri balık avlamak yasaktır. (İskoçya)

🚫 Pazar günleri pembe pantolon giymek yasaktır.(Avustralya-Victoria)

🚫 Pazar günü çamaşır asmak yasaktır. (İsviçre)

🚫 Polisler, ikaz etmek amacıyla köpekleri ısırabilir. (ABD-Ohio)

🚫 Sanık sandalyesinde ağlamak yasaktır. (ABD-Los Angeles)

🚫 Tropikal balık satıcıları hariç Kadınların halka açık yerde üstsüz gezmesi yasaktır. (İngiltere-Liverpool)

🚫 U dönüşü yapmak yasaktır. (ABD-Texas)

🚫 Yağmur yağarken çimler sulanamaz. (Kanada)

🚫 Yong Caddesi’nde ölü atları pazar günü sürüklemek yasaklanmıştır. (Kanada-Toronto)

Dünyayi Sarsan 50 Gercek

Hiç yorum yok

BBC Programcısı Jessica Williams, dünyanın röntgenini çekmiş.Tespitlerini ise "Dünyada Değişmesi Gereken 50 Gerçek" adını verdiği bir kitapta toplamış. Seyfi Öngider’in editörlüğündeki Aykırı Yayınevi’nden piyasaya yeni sürülen bu kitap, oldukça ilginç.

"50 gerçek" olarak adlandırılan aykırılıklar, yanlışlıklar veya sorumsuzluklar, ilk bakışta birbiriyle ilintili gözükmeyebilir. Ama her biri, dünyanın çivisinin üzerine bir balyoz gibi iniyor.

"Yok oluş"a doğru hızla sürükleniyoruz. Kendi ikbalimiz için fır dönerken, bir de dünyanın nasıl döndüğüne bakalım...
İşte, dünyayı tersine çeviren 50 gerçek:
1. Bir Japon kadını ortalama 84 yıl, bir Botswanalı kadın sadece 39 yıl yaşıyor.

2. Dünyadaki obez nüfusun 1/3’ü, gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.

3. ABD ve İngiltere, gelişmiş ülkeler arasında en yüksek erken hamilelik oranına sahip.

4. Çin’de 44.000.000 kadın kayıp.

5. Brezilya’daki Avon kadınlarının sayısı, asker sayısından fazla.

6. 2002’de idamların büyük bir yüzdesi, ABD, Çin ve İran’da gerçekleşti.

7. İngiliz süpermarketleri, müşterileri hakkında hükümetten daha fazla bilgiye sahip.

8. AB’deki her inek için verilen günlük 2.50 dolarlık sübvansiyon, Afrika’nın günlük geçiminden daha fazla.

9. 70’in üzerindeki ülkede aynı cinsten iki kişinin ilişkisi yasak, 9’unda ise cezası ölüm.

10. Dünya nüfusunun 1/5’i, günlük 1 doların da altında gelirle yaşıyor.

11. Rusya’da yılda 12.000’in üzerinde kadın, aile içi şiddet sonucunda hayatını kaybediyor.

12. 1 yılda 132.000.000 Amerikalı, estetik ameliyat yaptırdı.

13. Kara mayınları nedeniyle saatte 1 insan ölüyor ve sakat kalıyor.

14. Hindistan’da 44.000.000 çocuk işçi var.

15. Sanayileşmiş ülkelerde insanlar, günde 6-7 kg katkı maddesi yiyor.

16. Dünyanın en çok kazanan sporcusu golfçu Tiger Woods, yılda 78.000.000$, yani saniyede 148$ kazanıyor.

17. Amerikalı 7.000.000 kadın ve 1.000.000 erkek yeme bozukluğu çekiyor.

18. 15 yaşındaki İngilizlerin yarısı uyuşturucu kullanmış, 1/4’ü sigara içiyor.

19. Washington’daki lobi endüstrisinde 67.000 kişi, her seçilmiş kongre üyesi için 125 kişi çalışıyor.

20. Motorlu araçlar, dakikada 2 insanı öldürüyor.

21. 1977’den bu yana ABD’deki kürtaj kliniklerinde 80.000 şiddet ve taciz vakası yaşandı.

22. Mc Donalds’ın altın kemerini tanıyanların sayısı, Hıristiyan tacını tanıyanlardan fazla.

23. Kenya’da bir ailenin gelirinin 1/3’ü rüşvete gidiyor.

24. Dünyadaki yasadışı uyuşturucu pazarı 400.000.000.000$.

25. Amerikalıların 1/3’ü, uzaylıların geldiğine inanıyor.

26. 150’den fazla ülkede işkence var.

27. Her gün dünya nüfusunun 1/7’si, yani 800.000.000 insan aç kalıyor.

28. Amerikalı siyah erkeklerin hapse girme ihtimali, yüzde 33.

29. Dünyanın 1/3’ü savaş halinde.

30. Petrol rezervleri 2040’da tükenebilir.

31. Sigara içenlerin yüzde 82’si gelişmekte olan ülkelerde yaşıyor.

32. Dünya nüfusunun büyük bir çoğunluğu, bugüne dek hiç çevir sesi duymadı.

33. Silahlı çatışmaların 1/4’ü, doğal kaynakları ele geçirmek için yaşanıyor.

34. Afrika’da 30.000.000 kişi AIDS.

35. Her yıl 10 dil ölüyor.

36. İntiharla ölenlerin sayısı, çatışmalarda ölenlerden fazla.

37. ABD’de her hafta ortalama 88 öğrenci sınıfa silah getiriyor.

38. Dünyada en az 300.000 düşünce suçlusu var.

39. Her yıl 2.000.000 genç kız ve kadın sünnet ediliyor.

40. Silahlı çatışmalarda 300.000 çocuk asker savaşıyor.

41. İngiltere’de 2001 seçimlerinde 26.000.000 kişi, Pop Idol’un ilk sezonunda 32.000.000 kişi oy kullandı.

42. ABD, pornografiye yılda 10.000.000$ harcıyor.

43. ABD, "haydut devlet" diye ilan ettiği 7 ülkeden 33 kat daha fazla askeri harcama yapıyor.

44. Dünyada 27.000.000 köle var.

45. Amerikalılar çöpe saatte 250.000.000 plastik şişe atıyor, yani her 3 haftada bir Ay’a ulaşmaya yetecek uzunlukta şişe birikiyor.

46. Sıradan bir İngiliz, günde yaklaşık 300 defa kameraya yakalanıyor.

47. Her yıl 120.000 kadın ya da genç kız, Batı Avrupa’ya satılıyor.

48. Yeni Zelanda’dan İngiltere’ye uçakla getirilen 1 kivi, atmosfere kendi ağırlığının 5 katı sera gazı salıyor.

49. ABD’nin, BM’ye 1.000.000.000$’dan fazla borcu var.

50. Yoksul aile çocuklarının psikolojik sorun yaşama ihtimali, zengin aile çocuklarına göre 3 kat daha fazla.

Bediuzzaman Cinler Hakkinda Ne Diyor?

Hiç yorum yok



Bediuzzaman, Cinler Hakkında Ne Diyor?
Son yüzyılın yetiştirdiği alimlerden Bediüzzaman da risalelerinde cinlerden bahsetmektedir. Said Nursi, Sözler'de;

"İşte beşerin, sanat ve fennin imtizacından süzülen, maddi ve manevi fevkalâde hassasiyetinden tezahür eden ispirtizma gibi celb-i ervah ve cinlerle muhabereyi, şu âyet, en nihayet hududunu çiziyor ve en faideli suretlerini tayın ediyor ve ona yolu dahi açıyor. Fakat şimdiki gibi; bazan kendine emvat namını veren cinlere ve şeytanlara ve ervah-ı hadiseye müsahhar ve maskara olup oyuncak olmak değil, belki tılsımat-ı Kurânıye ile onları teshir etmektir, şerlerinden kurtulmaktır." [1]

demektedir. Yine Mektubat'ta, cinler taifesinin Hz. Muhammed (sav)'in peygamberliğini tasdik ettiklerini belirterek;

"Hayvanat taifesi, ölüler taifesi, cinler taifesı. melaikeler taifesi, o Zat-ı Mübarek'i tanıyorlar ve nübüvvetini tasdik ediyorlar -ki onlar, onu tanıyanların herbir taifesi-, bazı mu'cizatını göstermekle gösteriyorlar ve nübüvvetinin tasdikini ilân ediyorlar" [2]

şeklinde konuşuyor. Mektubatın 154. sayfasında cinlerin ve meleklerin Resulullah'ı tanıdıklarından bahsederek;

"Bunun da çok hadiseleri var. Numune için, şöhret bulmuş ve mevsuk imamların haber vermiş olduğu birkaç numuneyi, evvela cenazelerden göstereceği. Fakat cin ve melaike ise, o mütevatirdir. Onların misalleri bir değil bindir. İşte ölülerin konuşmasının misallerinden." [3]

Yine Mektubat'ın 158. sayfasında velilerin cinlerle görüştüklerini kaydeden Bediuzzaman,

"Resul i Ekrem (sav)'ın nuruyla, terbiyesiyle ve onun arkasında gitmeliyle, binler Şah-ı Geylanî gibi aktablar. Asfiyalar, melaikeler ve cinler ile görüşmüşler ve konuşuyorlar ve bu hâdise, yüz tevatür derecesinde ve çok kesrettedir. Evet ümmet i Muhammed'in (sav) melaike ve Cin ve tekellümleri ise, Resul-i Ekrem Aleyhissalatü vesselamın terbiye ve irşad-ı İ'cazkaranesinin bir eseridir" [4]

demekledir. Mektubat'ın 178. sayfalarında Peygamberimizin doğumuyla meydana gelen bazı ilginç olaylardan söz eden Bediuzzaman;

"Resul-i Ekrem Aleyhissalatü vesselam dünyaya geldikten sonra, bahusus veladet gecesinde, yıldızların düşmesinin çoğalmasıdır ki; şu hâdise On beşinci Sözde kesinlikle bürhanlarıyla isbat ettiğimiz üzere; şu yıldızların sukutu şeyatin ve cinlerin gaybi" haberlerden kesilmesine alâmet ve işarettir. İşte madem Resul-i Ekrem Aleyhissalatü vesselam vahiy ile dünyaya çıkti; elbette yarım yamalak ve yalanlar ile karışık, kâhinlerin ve gaıbden haber verenlerin ve cinlerin ihbaratına sed çekmek lâzımdır ki. Vahye bir şüphe iras etmesinler ve vahye benzemesin. Evet bi'setten evvel kâhinlik çoktu, Kurân nazil olduktan sonra onlara hatime çekti. Hattâ çok kâhinler imana geldiler, çünki daha cinler taifesinden olan muhbirlerini bulamadılar. Demek Kurân hatime çekmişti. İşte eski zaman kâhinleri gibi. şimdi de medyumlar suretinde yine bir çeşit kahinlik Avrupa'da ispritizmacıların içlerinde baş göstermiş. Her ne ise." [5]

şeklinde konuşuyor. Bediüzzaman, cinlere de peygamber gelmesiyle ilgili olarak Şualar 337'de şu sözleri söylüyor:

"Hakikaten senin bu sualinin çok önemi var. Fakat Risale-ı Nur'un en önemli görevi beşeri dalaletten ve küfr-ü mutfaktan kurtarmak olmasından, bu çeşit meselelere sıra gelmiyor, onlardan bahis açmıyor, selef-i sâlihin dahi çok bahsetmemişler Çünkü öyle gaybı ve görünmeyen işlerde sü'-i istimal düşer. Hem şarlatanlar, hodfüruşluklarına bir vesile yapabilirler.

Nasılki şimdi ispirtizmacılar "Cinler ile muhabere namıyla şarlatanlık yapıyorlar; dinin zararına âlet ederler diye çokça medarı bahsedilmez, hem Hâtemül Enbiya'dan sonra, cinlere de peygamber gelmemiş' Görüldüğü gibi son yüzyılın alimleri de cinlerle ilgili bilgi verirken, Allah'ın yarattığı ve mükellef kıldığı varlıklar olan cinler taifesinin, insanlarla iç içeliğini dile getiriyorlar

İşini Hakkıyla Yapan Dövmeciler Tarafından Ortaya Çıkarılan 7 Müthiş Dövme Modeli

Hiç yorum yok


İşini Hakkıyla Yapan Dövmeciler Tarafından Ortaya Çıkarılan 7 Müthiş Dövme Modeli


Dövme mi yaptırmak istiyorsunuz? O zaman birazdan göreceklerinizden sonra çıtayı çok yukarılara taşıyacaksınız!









Ürkütücü Detayları Fark Ettiğinizde Bir Miktar Korkacağınız 8 Gizemli Fotoğraf Karesi

Hiç yorum yok

Ürkütücü Detayları Fark Ettiğinizde Bir Miktar Korkacağınız 8 Gizemli Fotoğraf Karesi

Birazdan göreceğiniz karelerin her birinde de ürkütücü detaylar gizli! Hadi o zaman!










Sadece Tüylerinin Değil, Eti ve Kemiğinin de Simsiyah Olması ile Dikkat Çeken Tavuk Irkı: "Ayam Cemani"

Hiç yorum yok

Sadece Tüylerinin Değil, Eti ve Kemiğinin de Simsiyah Olması ile Dikkat Çeken Tavuk Irkı: "Ayam Cemani"

Endenozya'da yetişen ve görenleri şaşkına çeviren siyah tavuğun hem tüyleri siyah hem de eti ve kemikleri...

Ayam Cemani, Endonezya kökenli tavuk ırkıdır.
















News widget

ÜNIVERSITE REFORMU Atatürk, Türkiye’nin hayatının bütün alanlarında olduğu gibi öğretim alanında da yeni bir yol çizerek ülkemizin maddi ve manevi gelişmesine yön vermiştir. Bu yönü belirten en güzel sözü 1935’te Ankara’da kurulan Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesinin girişinde yazılı olan : «Hayatta En Hakiki Mürşit İlimdir.» sözüdür.Türklerin ilk yüksek öğrenim kurumlan olan medreseler, genellikle islam dini esaslarına uygun bilgiler okutuluyorlardı. Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’da yaptırdığı ilk medrese bugünkü İstanbul Üniversitesinin başlangıcı sayılabilir. XVI. yüzyılın sonuna kadar intizamlarını koruyan medreselerin, sonraları çeşitli sebeplerle yetersiz kişilerin müderrislik yapmaya başlamaları yüzünden bozuldukları, bir türlü düzeltilemedikleri bilinmektedir. Tanzimatm ilanından sonra, İstanbul’da medreselerin yerine bir Darülfünun kurulması uygun görülmüşse de ilk açılan Darülfünun iki yıl sonra kapatılmıştı. Cumhuriyetin ilanından sonra 1924 yılında Darülfünunu Osmani, İstanbul Darülfünunu adını alarak tüzel kişilik ve bilimsel özerklik kazanmıştı. Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen ve İlahiyat Fakültelerinden oluşuyordu.İstanbul Darülfünununun, Türk inkılaplarının hazırlanması ve yürütülmesinde yeteri kadar yardımcı olmaması ve hatta bunlardan bazılarına karşı çıkması ya da pasif direnişe geçmesi ve Darülfünunda ciddi bir İlmi çalışma olmaması, hocaların orijinal İlmi çalışmalar yapmamaları ve bilimsel eser verememeleri üzerine Atatürk, Darülfünunun ıslahı için İsviçre’den Profesör Albert Malch’ı getirtmiş ve onun hazırladığı rapor esas alınarak İstanbul Darülfünunu kaldırılmıştır. Darülfünunu kaldıran 31.5.1933 tarih ve 2252 sayılı kanun, İstanbul Üniversitesine bağlı bir üniversite kurulmasını öngörüyordu. Bu kanunla İstanbul Üniversitesine bağlı olarak Tıp, Hukuk, Edebiyat, Fen Fakülteleri kurulmuştur.Atatürk’ün üniversite reformu genellikle Alman Üniversite modeline göre yapılmış olup Rektörü, Dekanları ve Fakülteleri ile denenmiş Alman modeline göre yapılmış Üniversite Reformu,' Atatürk’ün eğitim ve öğretim alanında yaptığı inkılapların en müstesna parçasını oluşturur. Başlangıçta, İstanbul Üniversitesinde ve Ankara’da kurulduğunu yukarıda belirttiğimiz Hukuk ve Dil Tarih ve Coğrafya Fakültelerinde kırk kadar Alman bilim adamının görev alması, Üniversite Reformunun başarılı sonuçlar vermesinde değerli bir etken olmuştur.Atatürk’ün hayatında Ankara’da. açılan son yüksek okul da Siyasal Bilgiler Okulu’dur. Bugün Fakülte olan bu okul, Mekteb-i Mülkiye’nin bu adla 1936 - 1937 ders yılında Ankara’ya taşınmasıyla öğrenim hayatını Ankara’da sürdürmeye başlamıştır.

Your News

Ads

Action Games

Avatar

War Heroes

Popular Posts

No Mercy